Sayfa:13
Theme 1, studying abroad.
A. TWO BIRDS WITH ONE STONE . BİR TAŞLA İKİ KUŞ .
B. GREAT TO BE HERE. Burada olmak harika.
Do you want to study abroad? Yurtdışında eğitim görmek ister misiniz?
Are you ready to exchange cultures on the road? Yolda kültür alışverişi için hazır mısınız?
Is learning a new Ianguage a perfect experience? Yeni bir dil öğrenmek mükemmel bir deneyim mi?
___________________________________________________________________________
Sayfa 14
Countries. Nationalities. Ülkeler. Uyruklar.
France. French. Fransa. Fransız.
Greece. Greek. Yunanistan. Yunan.
Turkey. Turkish . Türkiye. Türk
China . Chinese . Çin . Çinli
Britain . British. Britanya . İngiliz.
Germany . German. Almanya . Alman.
Spain . Spanish. İspanya . İspanyol.
Australia . Australian. Avustralya . Avustralyalı.
Portugal. Portuguese. Portekiz. Portekizli.
Italy . Italian . İtalya İtalyan
___________________________________________________________________________
Sayfa 15
Good morning! Welcome! Günaydın! Hoşgeldiniz!
How is it going? Have a nice day! Nasıl gidiyor? İyi günler!
Hi! Nice to meet you! Merhaba! Tanıştığıma memnun oldum!
Hello! Long time no see! Merhaba! Uzun zamandır görüşemedik!
What’s up? How are you? Naber? Nasılsın
Occupation . Meslek .
teacher . öğretmen .
architect . mimar
student . Öğrenci .
officer . subay .
What Is her name? Her name is Carmel Norris. Onun adı ne? Onun adı Carmel Norris.
Where is she from? She is from England. Nereli? O İngiltere'den.
What nationality is she? She is English . Onun uyruğu nedir? İngiliz.
What's her job? She is an architect . Onun işi nedir? O bir mimar .
How old Is she? She is 35 . Kaç yaşında? 35 yaşında.
____________________________________________________________________________
Sayfa 16
He has got a city map in his bag. Çantasında bir şehir haritası var.
He hasn't got an umbrella. Şemsiyesi yok.
an apple . bir elma .
a mobile phone . bir cep telefonu .
a passport . pasaport .
a notebook . Bir dizüstü bilgisayar . veya bir defter.
a wallet . Bir cüzdan .
a student ID card . bir öğrenci kimlik kartı.
a laptop . dizüstü bilgisayar .
engineer . mühendis .
fashion designer . moda tasarımcısı .
waitress Bayan garson
instructor . eğitmen .
actor . aktör .
chemist . eczacı .
part-time . yarı zamanlı .
Kill two birds with one stone. Bir taşla iki kuş.
colleague. çalışma arkadaşı.
roommate. oda arkadaşı.
workmate . çalışma arkadaşları
talented. yetenekli.
brilliant. parlak. zeki.
terrible. korkunç. berbat.
chill out. sakin ol.
travel. seyahat.
relax . Rahatlayın .
______________________________________________________________________________
Sayfa 17
Egyptian. Mısır.
Sweden. İsveç.
a fashion designer. moda tasarımcısı.
in Oxford . Oxford'da.
Argentina. Arjantin.
Russia . Rusya
India. Hindistan.
Bulgarian. Bulgar.
Canadian actor. Kanadalı aktör.
in San Francisco . San Francisco'da.
at a world-famous school. dünyaca ünlü bir okulda.
a gorgeous building . muhteşem bir bina.
in the city centre. şehir merkezinde.
in the evenings. akşamları.
very tiring. çok yorucu.
city. Kent. Şehir.
lively. canlı. Hayat dolu, eğlenceli, enerjik
people. insanlar.
very friendly here. Burada çok arkadaş canlısı.
making friends. arkadaş edinmek.
from the UK. Birleşik Krallıktan.
a chemist. Kimyager.
in Paris. Paris'te.
for a youth project. Bir gençlik projesi için.
in our group. Grubumuzda.
Our project partner. Proje ortağımız.
science school. fen bilgisi okulu.
a big laboratory. büyük bir laboratuvar.
very busy there. Orada çok yoğun.
all day. tüm gün.
lovely city. güzel şehir.
Time to go. Gitme zamanı.
_________________________________________________________________________________
Sayfa 19
Turkish musician. Türk müzisyen.
successful . başarılı .
double bass player. kontrbas çalar.
her childhood. onun çocukluğu.
My life. Benim hayatım.
the instrument double bass. kontrbas enstrümanı .
State Conservatory. Devlet Konservatuarı.
graduates at the age of 22. 22 yaşında mezunlar.
a scholarship . burs .
Switzerland. İsviçre.
first days. ilk günler.
really hard. gerçekten zor.
give up. vazgeçmek.
never. asla.
as an intern. stajyer olarak.
From that moment. O andan.
film musics . film müzikleri.
As a little child. Küçük bir çocuk olarak.
imagine. hayal etmek.
herself. kendini.
in different countries. farklı ülkelerde.
meeting new people. yeni insanlarla tanışmak.
in Tokyo. Tokyo'da.
Japanese people. Japon insanları.
in New York . New York'ta.
in London. Londrada.
really interesting . gerçekten ilginç
different cultures. farklı kültürler.
believe. inanmak.
hold on to your dreams. hayallerine tutun.
______________________________________________________________________________
______________________________________________________________________________
Sayfa 20
brother. erkek kardeş.
daughter. kız evlat.
father. baba.
grandfather. Büyük baba.
husband. koca.
mother. anne.
grandmother. büyükanne.
sister. kız kardeş.
son. oğul.
wife. kadın eş.
uncle. amca, dayı.
aunt. teyze, hala.
__________________________________________________________________________
Take the second turning on the right. Sağdan ikinci dönüşü al.
Cross the road. Yolu karşıdan karşıya geç.
Turn right. Sağa dönün.
Go along the street. Cadde boyunca git.
Take the second turning on the left. İkinci soldan dönün.
Excuse me! Can you speak English?
Yes, I can. How can I help you?
I’m lost. How can I get to the International Art School?
Don’t worry. It’s near here. Go along this street and take the first turning on the right. The school is on your left.
Oh, thank you very much.
Affedersiniz! İngilizce konuşabiliyor musunuz?
Evet konuşabilirim. Sana nasıl yardım edebilirim?
Kayboldum. Uluslararası Sanat Okulu'na nasıl gidebilirim?
Endişelenme. Buraya yakın. Bu caddede ilerleyin ve ilk sağa dönün. Okul solunda.
Oh, çok teşekkür ederim.
______________________________________________________________________________
______________________________________________________________________________
dangerous / safe. tehlikeli / güvenli.
stunning / ugly. Çarpıcı, müthiş, nefis / çirkin.
empty / crowded. boş / kalabalık.
delicious / disgusting. lezzetli / iğrenç.
___________________________________________________________________________
Exchange students. Değişim öğrencileri.
excited about . hakkında heyecanlı olmak
places like bazaars. çarşılar gibi yerler.
modern shopping centres. modern alışveriş merkezleri.
Sellers. Satıcılar.
everybody has . herkesin var.
face. yüz, çehre.
in Bosphorus. Boğaziçi'nde.
daughter. kız evlat.
father. baba.
grandfather. Büyük baba.
husband. koca.
mother. anne.
grandmother. büyükanne.
sister. kız kardeş.
son. oğul.
wife. kadın eş.
uncle. amca, dayı.
aunt. teyze, hala.
__________________________________________________________________________
Sayfa 21
Turn left. Sola dön.Take the second turning on the right. Sağdan ikinci dönüşü al.
Cross the road. Yolu karşıdan karşıya geç.
Turn right. Sağa dönün.
Go along the street. Cadde boyunca git.
Take the second turning on the left. İkinci soldan dönün.
Excuse me! Can you speak English?
Yes, I can. How can I help you?
I’m lost. How can I get to the International Art School?
Don’t worry. It’s near here. Go along this street and take the first turning on the right. The school is on your left.
Oh, thank you very much.
Affedersiniz! İngilizce konuşabiliyor musunuz?
Evet konuşabilirim. Sana nasıl yardım edebilirim?
Kayboldum. Uluslararası Sanat Okulu'na nasıl gidebilirim?
Endişelenme. Buraya yakın. Bu caddede ilerleyin ve ilk sağa dönün. Okul solunda.
Oh, çok teşekkür ederim.
______________________________________________________________________________
Sayfa 22
Who is the mail from? Mail kimden?
Who is the mail to? Posta kimin için?
Greetings from Tokyo. Tokyo'dan selamlar.
Paris, Agra, Cairo, Rome and Sydney. Paris, Agra, Kahire, Roma ve Sydney.
very kind and funny. çok kibar ve eğlenceli.
a Japanese host family. Japon ev sahibi bir aile.
my nearest and dearest. en yakın ve en sevdiğim.
It’s crowded. Burası kalabalık.
The temples. Tapınaklar.
cherry blossom time here. Kiraz çiçeği zamanı burada.
The natural landscape. Doğal manzara.
Sayfa 23
polite / impolite. Kibar / kaba.dangerous / safe. tehlikeli / güvenli.
stunning / ugly. Çarpıcı, müthiş, nefis / çirkin.
empty / crowded. boş / kalabalık.
delicious / disgusting. lezzetli / iğrenç.
___________________________________________________________________________
Exchange students. Değişim öğrencileri.
excited about . hakkında heyecanlı olmak
places like bazaars. çarşılar gibi yerler.
modern shopping centres. modern alışveriş merkezleri.
Sellers. Satıcılar.
everybody has . herkesin var.
face. yüz, çehre.
in Bosphorus. Boğaziçi'nde.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder
Ne Düşündüğünüzü Yazın (Comment)