A) Davulda Kullanılan Derilerin Yapısı ve Çeşitleri
Davul üzerine gerilen derilerin tarihi de kendisi kadar eski olmakla birlikte, eski Yunanlılarda geyik yavrusunun alacalı derisinden veya öküz ve boğa derisinden yapıldığı bilinmektedir. Roma döneminde de eski Yunan'daki aynı malzemelerin yanında kurt derileri de dinsel törenlerde kullanılmıştır.
Davul, tef gibi vurmalı çalgıların yapımında deriler, dairesel bir kafese çivilerle sabitlenerek gerilmiştir. Buzağı ve benzer hayvan derilerinin çeşitli konik, oval vb. yüzeylerin üzerine gerilmesi sonucu oluşan davullar 20. yüzyılın başlarına kadar neredeyse pek bir değişikliğe uğramadan kullanılmıştır.
Gelişen müzik endüstrisi, davulun çeşitlenmesini sağlamış fakat bununla birlikte kurulumlarda zorluklar yaşanmaya başlamıştır. Davulun tüm parçaları, yapıldıkları malzemeler bakımından bulunduğu ortamda ısı ve nemden etkilenirler. Bu durum davul akordunun değişmesine neden olur. 1950’li yıllarda polyesterin davulda kullanımı ile bu sorunlar ortadan kalkmış, çok çeşitlilik ve araştırmalar sayesinde davullarda istenilen ses özelliklerine kavuşulmuştur.
Günümüzde kullanılan derileri ve gösterdikleri performansları, deride kullanılan malzemelerin niteliği, kalitesi, inceliği, kalınlığı, sertliği, yumuşaklığı, tek veya çift kat ya da kaplama deri olması gibi birçok özellikte sınıfandırmak mümkündür.
Derinin yapısı ve çeşitliliği açısından davulları incelersek tek katlı, çift katlı, kumlu, kumsuz, kaplamalı, susturuculu, yağlı vb. değişik biçimlerde deriler karşımıza çıkar. Hangi derinin kullanılacağı, icra edilen müzik türü, orkestra yapısı, müziğin tınısı (sound) vb. farklı özellikler ve icracının tercihleri doğrultusunda şekillenir.
Müziğin icrasında planlanan ses şiddeti de (akustik icra, ses sistemi ile kuvvetlendirilmiş icra) deri seçiminde rol oynar.
Davul Akordu
Davulu akortlamak için vidaların sıkılmasında ya da gevşetilmesinde akort anahtarı kullanılır. Davulun değişik parçalarında (trampet, bas davul, tomlar vb.) sesin frekans aralığını belirleyen, kullanılan derinin ve icracının özellikleridir. Her bir parçada elde edilen deri gerginliği ve yine her bir parçanın çap ve derinlik ölçüleri de son sese etki eder. Üst deri çalınan taraf, alt deri ise sesi tamamlayan taraftır. Akort ve elde edilen sesin, derinin kullanılabilir yenilikte olması ile de doğrudan ilgisi vardır. Tüm bunlar Akort anahtarı düşünüldüğünde derilerin yıpranmamış, delinmemiş ve hasarlı olmaması, sağlıklı bir ton çıkartabilecek yenilikte olması tercih edilmelidir. Yapacağımız akordun kalitesi; kasnak, çember vb. diğer parçaların ve kullanılan derilerin malzeme yapısı ile de bağlantılıdır. Örneğin, dişleri bozulmuş akort vidaları, elimizdeki deri ne kadar yeni ve kaliteli olursa olsun, düzgün bir akort yapmamızı engeller.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder
Ne Düşündüğünüzü Yazın (Comment)