Fotoğrafçılıkta Aydınlatma ve aydınlatma ilkeleri

   

Işığın yaratıcı bir şekilde hem fotoğraf, hemde resim sanatında kullanılması sanat'tır. Kesin kuralları olmamakla birlikte, ışığı kullanma yolları,
kullanılacak aydınlatma kaynakları anlatıla bilinir. Karanlıkta hiç bir cisim görülemeyeceğine göre, konununda fotoğrafını çekebilmek için, ya konu ışık kaynağıdır, yada üzeri bir ışık kaynağı ile aydınlatılarak yansıyan ışık fotoğraf objektifi içerisinden filme gelerek, görüntüsü oluşacaktır. Aydınlatmada kullanılan ışık kaynakları ya doğal ışık kaynakları yada yapay ışık kaynaklarıdır.

Doğal ışık kaynakları

   En doğal ışık kaynağı güneştir. güneş havayla birlikte çeşitli yansıma, kırılmalar ile çeşitli renklere bürünür, gökyüzünün bulutlu veya açık hava olması ile parlak canlı renkler bulutlu havalarda solar gri renk alırlar. Güneş ile nesnelerden yansıyan ışınlarda kendi renklerini konunun üzerine yansıtırlar. Güneş ışınları yapay ışıklar gibi durağan olmayıp sürekli değişim içindedirler.

Gün doğuşu ve batışı halleri:

    Güneş doğmasından hemen sonra ve güneşin batışından önceki bir saat civarında, güneş ışığının bize ulaşmak için daha uzun bir yol kat etmesi nedeniyle, atmosfer içerisinde renk dağılımları daha fazladır. Mavi ışık en çok dağılan renktir, bu sebeple de gök yüzünde an az görülen renk olacaktır, daha sonra yeşil gelir, bu renkte fazla dağılmasına rağmen mavi renk kadar değildir, kırmızı renk en az dağılan renktir, bu nedenle de biz bu saatlerde turuncu renk tonları ve güneşin batmasına yakın kırmızıya yakın tonlar görürüz. Güneş görmeyen kısımlar ise çok daha fazla mavi renge bürüneceklerdir (atmosfer etkisi). Bu saatlerde çekilen fotoğrafta, güneşin batışının renkleri isteniyorsa, bu fotoğraf hayran bırakacaktır, fakat eğer konunun rengi isteniyorsa. Bu saatlerde konunun rengini oluşturmak filtrelerle düzeltilmek istense dahi bu mümkün olmayacaktır. çünkü konunun üzerine ışık kaynağımız olan güneşten gelecek gerekli renkler mevcut değildir. kaynaktaki renkler yoksa, görüntü de oluşturmaz.

Gün ışığında Atmosferin Çeşitli hallerine göre oluşan durumlar:


    Bulutsuz bir havada güneşten gelen ışınların varlığı çok belirginken, puslu veya bulutlu bir havada güneş ışınlarının belirliliği az çok kaybolur. Bulutsuz havada, gölge ve ışık alan yerlerde aşırı kontrastlar ve gölgede mavi renk hakim iken, Bulutlu veya sisli bir havada gölgeli kısımlara puslu havadan yansıyan ışıklarla aydınlanacağından, gölgedeki mavileşme azalır. bu nedenle puslu havalarda konunun rengine olabildiğince yaklaşılan zamanlardır.

    Tamamen kapalı bir günde ise güneş ışığının varlığı pek hissedilmez, atmosferden her yönden ışık yansımaları olur, yaygın ışık veren tek bir ışık kaynağı varmış gibidir. Renkler solar grileşir, gölgeli alanlar pek oluşmaz, görüntü sanki üç boyutlu değilmiş hissini verir.

    Bulutsuz bir günde gün ışığının renk ısı derecesi daha yüksektir. Bu nedenle de renkler daha mavimsi olur. cismin gölgede kalan kısımları etraftan yansıyan ışınlardan etkilenir, sadece gölgeli alanlara yönelindiğinde buradaki renkler mavimsi olduğu görülür. Kar manzaralarında en belirgin olarak mavi renk kendini belli eder.

 Aydınlatma ve Aydınlatma Kontrastı:
   Gün ışığında çalışan bir fotoğrafçı, ışığı değiştiremeyeceğinden bu aydınlatma ile çalışmak zorundadır. Gün ışığının çeşitli değişik durumlarını bilerek o ortam mevcut olduğun da, çalışabilir. Bulutsuz bir günde açık havadaki aydınlatma koşulları stüdyoda kullanılan ana ve yardımcı ışık kaynakları ile de birbirine benzetilebilir. (ortam oluşturulabilir). Güneş ana ışık kaynağıdır ve atmosfer de yaygın yardımcı ışık kaynağına benzeyebilir. Güneşin ışık şiddeti sabit olmasına karşılık, atmosferin ışıklarında büyük değişimler görülür ve bu iki ışığın karışım oranları, bulutsuz bir günde konunun ışık alan bölümlerinin gölgeli olan bölümlerindeki ışık şiddeti oranları yaklaşık 1/7 civarındadır. Tümüyle kapalı havalarda (bulutlu havalarda) güneş ışınları yaygın bir aydınlatma yapacağından vede konu üzerindeki güneş ışınları çok azalacağından, gölgeli alanlar ile aydınlık alanlar arasında ışık şiddetleri arasında bir fark kalmayacak bu oran 1/1 olacaktır. Bir konunun gölgeli alanlar ile ışık alan alanlar arasındaki aydınlatma kontrastı, ışığın yönü ve konu etrafındaki diğer maddelere bağlıdır. bu kontrast farkı 1/60 lar'a kadar çıkabilir.

 Aydınlatma kontrastının kontrolü:
    Manzara fotoğraflarının çekiminde bulutsuz bir gün ışıığı altında çekilmesi en iyi sonuçlar verir. Sonuç çok kontrastlı değildir. Yakın mesafe fotoğraflarındaki çekimlerde gün ışığında puslu havalar tercih edilmelidir. Böyle durumda yardımcı ışık kaynağına ihtiyaç olmaz kontrast ta çok yüksek değildir. Arkadan ve yandan özel aydınlatma teknikleri ile özel etkiler elde edilmesi istenildiği durumlarda durumlarda kontrast farkı 1/8 e kadar çıkabilir. Renkli fotoğrafçılıkta tavsiye edilen kontrast farkları 1/2 ve 1/3 tür. bu kontrast farkları o bölgelerde pozometre kullanılarak konu aydınlatılır yada karartılır.

   Kapalı ortamlarda fotoğrafçı bu aydınlatma gereçleri ile konuya müdahale ederek, istenilen kontrast oranlarını oluşturabilir, kompozisyonlar yapabilir.

  Fotoğrafçının kontrolünde olan malzemeler reflektörler ve spotlar dır. Bir ışık ile konunun görünüşünde yapabilecek etki birkaç yol ile kontrol edilebilinir.
  • Konunun üzerine düşen ışığın açısı değiştirilebilir. konuya yatay dikey, herhangi bir açıyla aydınlatma.
  • ışık konudan uzakta veya yakınında olabilir.
  • ışığın konuya düşüş yönü değiştirilebilir, yandan alttan üsten, önden arkadan vs.
  • ışık kaynağının ışık şiddeti ayarlanabilir.
  • ışığın önüne saydam bir madde konularak ışık dağıtılabilinir.
  • ışık kaynağına çeşitli filtreler konarak ışık rengi değiştirilebilinir.
   Tek bir ışık kaynağında yapılan bu 6 müdahale, iki adet ışık kaynağında yapılsaydı 36 değişik kombinasyon oluşturulurdu, daha fazla ışık kaynağı ile ne kadar ışık varsa o kadar sayıda 6 birbiri ile çarpılarak değişik kombinasyonlar oluşturulabilinir. olur olmaz aydınlatmalarla fotoğraf çekmek başarılı sonuçlar vermez. fotoğrafçı önceden düşünüp sonra müdahale etmelidir.

Yapay ışık kaynakları:

  • Tungsten lamba: Havası alınmış bir ampul deki yüksek ısılara dayanıklı tungsten metalinden üretilmiş bir iletkenin içerisinden elektrik akımı geçirilmek suretiyle aydınlanma sağlanılır. Aydınlatma şiddeti piyasada dimmer (kısmak anlamında) denilen aletlerle gerilim azaltılarak ışığın kısılması yada arttırılarak ışık şiddetinin de arttırılması sağlanır.
  • Ark lambalar: Yüksek gerilimlerde iki elektrot birbirine yaklaştırılmak suretiyle elektrotlar arasında ark oluşturulur. Oluşan bu ark bir aydınlatma sağlar. Ençok kullanıılanlar kömür elektrotlu ark lambalarıdır.
  • Buharlı lambalar: Gazların içerisinden elektrik akımı geçirilmesiyle gaz içerisinde aydınlanma oluşur. yayılan ışığın rengi, gazın yaydığı dalga boyu ile ilgilidir ki, her dalga boyunun rengi farklıdır. O halde her maddenin de yayacağı dalga boyu farklı olduğundan renkleri de farklı olacaktır. En çok karşılaşılan çeşidi, civa buharlı ve sodyum buharlı olanlarıdır.
  • Flüoresan Lambalar: Civa buharı ile doldurulmuş, etrafı flüoresan bir madde ile kaplanmış bir cam tüpten beyaz ışık elde edilir. Çalışma ilkesi civa buharının ürettiği morötesi ışık flüoresan maddeye çarptığında mor ötesi ışığı beyaz ışığa dönüştürme ilkesiyle çalışır.
  • Flaş: Buharlı lambalar ilkesi ile çalışan fotoğraf makinesinde kullanılan az güçle çok güçlü ışık veren hızlı ampullerdir.

Aydınlatma şekilleri

  • Önden aydınlatma: Işık doğrudan konu üzerine önden düşürüldüğünde yapılan aydınlatma dır. Bu aydınlatmada, konu objektifin görebileceği kontrastlar oluşturmaz bu nedenle derinlik etkisi uyandırmayacak bir şekilde fotoğraf çıkar. Ama konu hacimli ise, o hacimli'lik sağlanır, nedeni, konudan yansıyan ışıklar objektife geleceğinden, objektife yatık yüzeylerden gelen ışık lar koyu, objektif yüzeyi ile paralel yüzeyler açık renkli olur. Gölgesiz aydınlatma olarak da bilinir. Doğal bir aydınlatma şeklidir.
  • Yandan Aydınlatma: ışık konu üzerine, objektife göre yandan düşürülüp aydınlatıldı ise konunun diğer yüzü tamamen karanlıkta kalır. İnsan yüzünde çıkıntılı olan kısımlar burun, çene gibi belirli bir şekilde ortaya çıkar, rölyef etkisi yaratır. Günlük hayatta çok karşılaşılır. Ressamlar bu durumdan etkilendiklerinden, pencere kenarında duran cismin resimlerini çok yapmışlardır.
  • Üstten aydınlatma: Işığın konu üzerine yukarıdan aşağı diklemesine düştüğü bir durumdur, gölgeler aşağıdadır. Yandan aydınlatmaya benzer etkiler yaratır.
  • Alttan aydınlatma: Işığın konu üzerine alttan yukarıya doğru vurduğu bir durumdur, gölgeler konunun üst tarafında oluşur, doğal olmayan bir durumdur. Tiyatro sahnelerinde çeşitli efektler vermek için kullanılır.
  • Arkadan aydınlatma: Konunun arkasından fotoğraf makinesine doğru aydınlatıldığı bir durumdur. Gölgeler fotoğraf makinesi üzerine düşer. Konunun dış kenarları aydınlık kalır. doğal bir aydınlatma şeklidir, gün batışını andırır. Fotoğrafçılıkta ışık objektife doğru olduğundan konunun ön yüzeyini tamamen karanlıkta bıraktığından pek kullanılmaz. Işık kaynağı olarak değilde özel efektler yaratmak için kullanılır.

Aydınlatmada kullanılan ışıkların görevleri

   Aydınlatma amacı ile kullanılan ışıkların sayısı ile ilgili bir sınırlama olmayıp , ışık kaynaklarının sadece görevleri vardır bu görevler:
  • Cephe ışığı (Ana ışık kaynağı): Aydınlatma şekillerinin hepsinde, bir tane ışık kaynağının aydınlatma şiddeti diğer ışık kaynaklarından fazla olur. Bu ışık kaynağı önemli gögeleri oluşturacak şekilde konumlanır. İkinci bir Aynı aydınlatma şiddetinde ışık kaynağı kullanılması, ilgiyi dağıtır, karşıt gölgeler oluşturarak fotoğrafa olağan dışı şaşırtıcı bir nitelik kazandırır.
  • Yardımcı Işık: yardımcı ışık kaynağı ana ışık kaynağının oluşturduğu gölgeleri aydınlatarak yumuşatmak, aydınlık alanlarla karanlık alanlar arasında tonlarda bir geçiş yaratarak uyumlu kontratlar sağlamaktır. Koyu alanlar en fazla aydınlık alanlardan 3 kat daha az ışık almalıdır. Bu koyuluk açıklık pozometreler ile ölçülerek yardımcı ışık yakınlaştırılıp uzaklaştırılarak veya aydınlatma şiddetleri azaltılıp arttırılarak sağlanır. Yardımcı ışığın yeri öyle seçilmeli ki cephe ışığının yarattığı gölgeleri aydınlatmalı, hemde objektif tarafından görülecek yeni gölgeler yaratmamalıdır. En uygun konumu da objektife yakın bir yer olacaktır. Fotoflud ışıklar bu amaç için yumuşak ışık vermede kullanılırlar.
  • Efekt ışığı: Çeşitli efektler yaratmak için kullanılırlar, konunun arka tarafına yerleştirerek konu kenarlarını ortaya çıkarmak, portrede örneğin saçları ön plana çıkartmak için aydınlatmak, yüzde parlak bölgeler yaratmak gibi.
  • Fon ışığı: Doğada Konu etrafında oluşacak görüntüler hazırdır. Fotoğrafçı istenilen fonu bularak konuyu oraya yerleştirerek fotoğrafını çeker. Fakat Oda içerisinde fonu tamamen kendisi oluşturacak ister onu aydınlatacak ve konuya uyumlu fonlar yaratacak isterse de fon resimde hiç görünmeyecektir. Fakat sadece konu üzerine yöneltilmiş ışıklarla fon üzerinde oluşacak gölgelerle resim çekmek yanlıştır. Fon görüntülenmek istenildiğinde daima ayrıca aydınlatılmalıdır. Fon öyle aydınlatılmalıdır ki konu ile arasında ton kontrastı meydana getirilmelidir. Böylece konunun gölgeli kısımları daha belirgin olarak ortaya çıkar, yada fon daha fazla aydınlatılarak konu fon üzerinde daha koyu görünümlü olur. Sonsuz fon kullanım olanakları mevcuttur.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Ne Düşündüğünüzü Yazın (Comment)